Bakış Açınız Dijital Dönüşüm İçin Çok Önemli

Dijital dönüşüm, Covid-19 salgını başladığından bu yana büyük ölçüde hızlandı. Neredeyse her sektördeki kuruluşlar, kısıtlamalar boyunca işlerine devam edebilmek için operasyonlarının büyük bölümünü dijitalleştirmek zorunda kaldı.

Salgının başından beri bu alandaki en büyük konulardan biri uzaktan çalışmanın kalıcı olup olmayacağı idi. Siemens’in dijitalleşme lideri Joan Mulvihill’e göre, şirketlerin yakın zamanda uyguladıkları değişiklikler devam edecek gibi görünüyor.  

“Dünya hızla değişiyor ve sadece verimlilik yoluyla rekabet gücünü sürdürmek yeterli değil. Hızla değişen bir ekosistemde kendilerinin gelecekteki versiyonlarını hayal etmek ve sunmak için müşterilerle birlikte çalışıyoruz. Dijitalleşmenin faydalarını deneyimledikten sonra, daha fazlası için büyük bir baskı var, bu nedenle eski normale dönülmesi pek olası değil”

Joan Mulvihill – Siemens Dijitalleşme Lideri Siliconrepublic.com’a göre, pandeminin kendisi sürpriz olsa da İrlanda’daki işletmelerin esnekliği, yaratıcılığı ve işlerini teknoloji aracılığıyla dönüştürme konusundaki yetenekleri sayesinde halk zorlaşan şartlara çabuk adapte oldu. Yeniliklere açık olan bakış açısı sayesinde işletmeler, hizmetlerini aksatmadan yerine getirmeye devam edebildi. 

Dijital dönüşüm, işletmeler için her zamankinden daha önemli hale gelse de, zorlukları da yok değil. Bu zorluk, değişime olan direncimizden kaynaklanıyor. Zorluk dediğimiz şey aslında zihnimizde oluşturduğumuz aşılması gereken engellerden ibarettir ve aslında bu engeller sadece zihnimizdedir. Peki bu engelleri nasıl aşabiliriz?  

  • Teknoloji,
  • İşletmeleri desteklemek için hazır olan finansman mekanizmaları,
  • Yeniliklere açık bakış açısına sahip olan iş ortakları sayesinde.

 Operasyonel ve altyapısal zorluklar her zaman mevcuttur. Ama işin en başında ne kadar zor olduğundan bahsedersek ufak tefek pürüzleri dahi aşılamayacak engeller olarak görmeye odaklanırız. Bu engelleri aşmaya odaklanırsak yalnızca bunları aşmak için enerji harcayacağımız ve verimliliğinin oldukça düşeceği tahmin edilebilir. 

Dijital dönüşüm deyimi özellikle pandemi döneminde oldukça moda bir kelime oldu. Ancak dijital dönüşüme odaklanmış olmak için odaklanmak şirketlere hiçbir şey kazandırmayacaktır. Müşterilerine hiçbir değer sunmayan tamamen dijitalleşmiş bir işletme olmanın hiçbir manası yoktur. Bu dönüşümden akıllıca yararlanmak gerekir. Bu da ancak farklı bakış açıları sayesinde mümkündür.

Örneğin, akıllı binalar aslında birbirinin aynısıdır. Yalnızca kullanılan sensörler binaları akıllı yapmaz. Binaları optimize edilmiş bir kullanıcı deneyimi için tasarlamak onları akıllı yapar. Sensörler, yüksek IQ gibi işleri kolaylaştırır, mümkün kılar. Ancak tek başına yeterli değildir. Ayrıca çevremize bakınca binlerce tek tip akıllı bina yerine farklılaşmış mimariler ve deneyimler görüyorsak, bu insanlar arasındaki bakış açısı farklılıkları sayesindedir.

Düzenli olarak dijitalleşme, gelecekte bir iş önceliği olarak sürdürülebilirliğin yerini alacak gibi görünüyor. Aslında, dijitalleşmenin bir etkinleştirici ve işletmeler için kilit bir öncelik, sürdürülebilirliğin ise bir sonuç olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle kuruluşların sürdürülebilirliğini sağlamak istiyorsak dijitalleşmeden sonuna kadar faydalanmamız gerekir. 

Planlanan bir iş değeri sonucu olmadan dijital dönüşüm yolculuğuna başlamanın da hiçbir anlamı yoktur. Sürdürülebilirlik, bu ticari ve toplumsal değer sonuçlarından biridir. 

Faydalanılan Kaynaklar

Siliconrepublic


OCTAPULL

OCTAPULL

© 2024 Octapull | Bütün hakları saklıdır .