Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) raporuna göre, 2030 yılına kadar dünya elektrik ihtiyacının yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanacak. Aynı raporda, Çin’in küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin %60’ını sağlayacağı öngörülüyor. Peki, yenilenebilir enerji nedir ve Çin bu alandaki başarısını neye borçlu?
Yenilenebilir Enerji Nedir?
Yenilenebilir enerji, tüketildiklerinden daha hızlı bir şekilde yenilenen doğal kaynaklardan elde edilen enerji anlamına geliyor. En yaygın kaynaklar arasında güneş ışığı ve rüzgâr yer alıyor. Güneş ve rüzgâr enerjisi kullanımının her geçen gün artmasında ise iklim krizine aranan çözümler öne çıkıyor.
Fosil yakıtlar (kömür, petrol ve gaz) yüz milyonlarca yıl süren yenilenemeyen kaynaklar arasındadır. Bu tür kaynaklar yakıldığında karbondioksit gibi zararlı sera gazı emisyonlarına neden olur.
Yenilenebilir enerji kaynakları ise fosil yakıtların aksine çok daha düşük emisyonlar yaratır. Artı olarak fosil yakıtlara çok daha ucuz olması ve üç kat daha fazla istihdam yaratması da öne çıkan avantajları arasındadır.
- Güneş Enerjisi: Bulutlu havalarda bile erişilebilen en bol enerji kaynağı olan güneş enerjisi, elektrikten doğal aydınlatmaya kadar çeşitli uygulamalara güç sağlayabilir.
- Rüzgâr Enerjisi: Karada ya da açık denizde türbinler aracılığıyla hareket eden havanın kinetik enerjisinden yararlanan rüzgâr enerjisi, dünya çapında yüksek potansiyele sahiptir.
- Jeotermal Enerji: Yeraltından çıkan sıcak su ve buharından enerji sağlayan jeotermal enerji dünya var olduğu sürece kullanılabilir.
- Okyanus Enerjisi: Deniz suyunun kinetik ve termal enerjisini kullanan okyanus enerjisi henüz erken geliştirme aşamasındadır.
- Biyoenerji: Genellikle kırsal bölgelerde kullanılan biyoenerji, organik maddelerden elde edilir.
Yenilenebilir enerji kaynakları insanlar ve tüm gezegen için sürdürülebilir bir etkiye sahiptir.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Başlıca Faydaları
Yenilenebilir enerji, fosil yakıtların yıkıcı etkilerinden korunmak adına çeşitli faydalar sunabilir. Daha az su ve arazi kullanımı sağlayan bu kaynaklar hava ve su kirliliğinin de azaltılmasını sağlar.
Sera Gazı ve Hava Kirliliğini Azaltır
Dünya genelinde hava kirliliğinin başlıca nedenleri arasında fosil yakıta dayalı kara taşımacılığı, endüstriyel faaliyetler ve enerji üretimi yer alır. Örneğin ısınma ya da yemek pişirme için kullanılan odun kömürü ve odun da hava kirliliğine neden olan faktörler arasındadır.
Yenilenebilir enerji kaynakları, fosil yakıtlara göre çok daha az emisyon ürettiği için hava kirliliğinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Bugün, yenilenebilir enerji ile öne çıkan birçok ülkenin fosil yakıt kaynaklı temel enerji sistemlerini, yenilenebilir kaynaklara dayalı bir sistemle değiştirdiği görülür.
Örneğin, sürdürülebilir gıda üretim sistemlerinin özellikleri arasında yenilenebilir enerji kaynakları kullanmaları yer alır.
Çok Daha Uygun Maliyetlidir
Yenilenebilir enerji kaynakları (güneş ve rüzgâr), fosil kaynaklardan çok daha ekonomiktir. Tam da bu nedenle elektrik maliyetlerinin azalmasını sağlar. Yerel olarak üretildiği ve enerji ithalatı ihtiyacını azalttığı için jeopolitik krizlerden, fiyat dalgalanmalarından ya da tedarik zincirindeki ani kesintilerden daha az etkilenir.
İstihdam ve Yeni İş Fırsatları Yaratır
Yenilenebilir enerji kurulumları, istihdam fırsatları yaratarak gayri safi yurtiçi hasılada büyümeye katkıda bulunur. Büyük ölçüde enerji üretiminin ve kurulumunun genişlemesi yoluyla sağlanır.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) raporuna göre, yenilenebilir enerji kaynaklarının artışı için daha fazla güneş ve rüzgâr teknolojisi sisteminin kurulması gerekiyor.
Ayrıca, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılabilmesi için 25 milyon kilometrelik elektrik şebekesinin inşa edilip modernize edilmesi ve 1.500 GW depolama kapasitesine ulaşılması gerekiyor. Tüm bunlar daha fazla istihdam fırsatı demektir.
Peki, 2030 yılına kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin %60’ını sağlayacağı öngörülen Çin’in bu alandaki başarısını nasıl sürdürüyor?
Çin’in Üretim Hacminin 2030 Yılında %60’a Çıkması Bekleniyor
Çin’in, 2030 yılına kadar dünya genelindeki yenilenebilir enerji sistemlerinin neredeyse %60’ını oluşturacağı bekleniyor.
Çevresel ve ekonomik hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerji yatırımlarını büyük ölçekte artıran ülkenin bu alandaki uygulamaları da öne çıkıyor. Çin, küresel bir lider haline gelerek iddialı hedefler koymuş ve olağanüstü ilerlemeler kaydetmiştir.
Bu anlamda 2016-2020 yılları arasındaki 13. Beş Yıllık planları yenilenebilir kapasitesini genişletmiştir. Artı olarak erken dönemde aldığı karbonsuzlaşma taahhütleri ve devlet teşvikleri de bu alanda etki sağlıyor.
2020 yılına kadar 530 GW’dan fazla yenilenebilir enerji kapasitesi kuran Çin, 2023 yılı itibariyle 253 GW ile dünyada en büyük güneş enerjisi kapasitesine sahip ülke konumundadır.
Ülke ayrıca rüzgâr ve hidroelektrik projelerinde de ilerleme kaydetmeye devam ediyor. Bu bağlamda 2060 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefliyor. Öne çıkan projeler arasında Tengger Çölü Güneş Parkı gibi büyük ölçekli güneş çiftlikleri ve açık deniz rüzgâr çiftlikleri yer alıyor.
Ülke rüzgâr, güneş ve nükleer enerji için önde gelen yatırım merkezi olarak konumunu sağlamlaştırırken emisyon ticaretindeki sahtekarlıkları da önlemeye yönelik adımlar atmayı da ihmal etmiyor.
Şubat 2024’te yeni emisyon ticaret sistemi (ETS) mevzuatını yürürlüğe koyarak sahtekarlıkları önlemeyi ve iklim girişimlerini güçlendirmeyi hedefliyor.
Buna rağmen Çin ekonomisinin geleneksel sektörlere ve yedek enerji kaynağı olarak kömüre olan bağımlılığı, çeşitli krizler nedeniyle zorluklar yaratıyor.
Uluslararası iş birliğine tam olarak dahil olmadan hızlı bir yenilenebilir enerji büyümesi gösteren Çin, 2025 itibariyle 1.200 GW yenilenebilir kapasite hedefine ulaşmayı planlıyor.
Çin’in başarısı, sürdürülebilir enerjiye ulaşmada inovasyon, planlama ve liderliğin önemin altını çiziyor. Ayrıca dünya genelinde küresel iklim eylemleri için de bir model sunuyor.
İnovasyon, planlama ve liderlikle yükselişe geçen Çin’i büyük ekonomiler arasında en hızlı büyüme oranına sahip ülke olarak Hindistan takip ediyor.
Sonuç olarak, fosil yakıtlara bağımlılık nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş zor olsa da stratejik planlamalarla bu sürecin mümkün olduğunu görebiliyoruz.
OCTAPULL ile sektör trendlerinden haberdar olmak için aylık haber bültenimize abone olabilirsiniz.
Bültene Buradan Abone Olabilirsiniz!
OCTAPULL çözümleri hakkında bilgi sahibi olmak için demo toplantısı talep edebilir ya da direkt olarak bizlerle iletişime geçebilirsiniz.
Kaynakça:
1. Lottie Limb, Yenilenebilir enerji devrimi: Çin’in üretim hacmi 2030’da yüzde 60’a çıkacak, erişim: 9 Ekim 2024 https://tr.euronews.com/green/2024/10/09/yenilenebilir-enerji-devrimi-cinin-uretim-hacmi-2030da-yuzde-60a-cikacak
2. Shah Faisal, The revolution of renewable energy in China, erişim: 24 Eylül 2024 https://www.chinadaily.com.cn/a/202409/24/WS66f2954ba310f1265a1c4927.html#:~:text=China%20has%20led%20the%20world,consumer%20of%20solar%20panels%20worldwide.
3. Isaac Hanson, Explainer: how China is quietly becoming a green energy powerhouse, erişim: 9 Şubat 2024 https://www.energymonitor.ai/features/explainer-how-china-is-quietly-becoming-a-renewables-powerhouse/?cf-view