Geleceğin İş Trendi Hibrit Çalışma Modeli

Hibrit Çalışmanın Gelişimi Geleceğin İş Trendi Hibrit Çalışma Modeli

Dönüp geçmişe baktığımız zaman, 2020 yılının hayatımızı kökünden değiştiren bir yıl olduğunu görebiliyoruz. 2020’den itibaren başımıza gelen her şey, tüm yaşam alışkanlıklarımızı kökünden değiştiren sonuçlara yol açtı. 

Bu sonuçlardan birisi de gelecekteki iş hayatını etkileyecek bir değişim olacak: Hibrit çalışma modeline geçiş. Peki, bu noktaya nasıl geldik?

Ofiste çalışma, önceden neredeyse her iş modeli için standart sayılıyordu. İş başvuruları doldururken, hangi çalışma sisteminde çalışacağımıza dair aklımızda bir soru olmuyordu. 

Pandemi ile birlikte bu durum kökünden değişti. Tüm iş yerleri mecburiyetten dolayı tamamen uzaktan çalışma modeline geçti. Bir anda yapılan bu geçiş, hayat düzenimizi kökünden sarstı ve bizleri yeni modele ayak uydurmaya zorladı. Daha doğrusu ayak uydurduk. 

İnsan, her değişikliğe adapte olabilen bir canlı olarak bugüne kadar gelişimini sürdürmüştür. Son 2 yıllık süreçte de bunu kanıtladı. Evden çalışma herkesin hayatının bir normali haline geldi. 

Bununla birlikte aşıların da yaygınlaşması ile birlikte, ‘normalleşmeye’ başladık. Artık ofis ortamında çalışmanın geri döneceği konuşuluyordu her yerde. Fakat bir sorun vardı. Çok alışmıştık uzaktan çalışmaya, tekrar nasıl ofise dönecektik?

İşte tam bu soruya cevap olarak hibrit çalışma modeli ortaya çıkıyor. Dijital Türkiye Platormu ve KPMG Türkiye’nin ortak hazırladığı rapora göre 2 yıl içerisinde çalışanların %39’unun hibrit çalışma modelinde devam etmesi bekleniyor.

Hibrit Çalışma Modeli Nedir? Geleceğin İş Trendi Hibrit Çalışma Modeli

Hibrit çalışma; çalışanların haftanın belirli günleri ofisten, belirli günleri ise evden çalıştıkları bir model. Hafta hafta ayrılan veya vardiyalara ayrılan versiyonları olsa da, en sık görülen versiyonunun haftanın günlere ayrıldığı model olduğunu söyleyebiliriz. 

Bu modelde, çalışanların çalışma düzeninin kendi isteklerine göre veya şirket tarafından belirlenmesi söz konusu. 

Haftada 5 gün çalışılan bir iş yeri düşünelim. Ofisten çalışma düzeninde çalışanların haftanın 5 günü birden ofise gitmesi gerekiyordu. Trafikten kaçınmak için sabah çok erken saatlerde uyanıyor, hazırlanıyor; ardından servis, toplu taşıma veya özel araç ile işe gidiyordu çalışanlar. Sadece işe varabilmek için en kıymetli değerlerden birisi olan zaman boşa harcanıyordu. 

Aynı iş yeri, pandeminin başladığı dönemlerde ise tamamen uzaktan çalışma modeline geçtiler.

Evden çalışma modeli, işe giderken yola harcanılan vakitten kar sağlasa da, kendine özgü bazı eksileri vardı. Mesela çalışanlar kendi konfor alanlarında işe odaklanmakta zorlanabiliyordu. 

Bir diğer eksisi de kaybolan mesai saatleri idi. Ofisten çalışılan zamanlarda, ofisten çıktığınız zaman iş bitiyordu. Fakat uzaktan çalıştığınız zaman, yöneticiniz günün herhangi bir saatinde sizden işle ilgili bir istekte bulunması normal karşılanıyordu.

Hibrit çalışma modelinde hedef, bu iki modelin çalışanlar üzerindeki negatif etkilerini minimuma indirmek.

Verimliliği artırmanın işleri büyütmek için ön koşul olduğunun farkında olan şirketler, çalışanların işlerine duydukları memnuniyeti artırarak çalışma verimini artırmak amacıyla bu modele geçiş yapıyor. 

Hibrit Çalışma Neden Tercih Ediliyor?

Bazı şirketlerin neden hibrit çalışma modeline geçtiğini, çoğu şirketin de önümüzdeki süreçte neden hibrit çalışmaya geçeceğini anlamak için öncelikle diğer iş modelleri olan ‘ofisten çalışma’ ve ‘evden çalışmanın’ dezavantajlarını incelememiz gerekiyor. 

Hibrit Çalışma Yerine Ofisten Çalışmak

  • Uzaktan çalışmaya alışmış çalışanlar için gürültülü ofis ortamları dikkat dağıtıcı bir faktör olabiliyor.
  • Sadece işe gidip gelmek için yola harcanan uzun vakitler, önemli bir kaynağı çöpe atıyor.
  • Şirketlerde çoğu çalışanın kendi odası olmuyor, bu da bazı çalışanların özel alanları bulunmadığı için güvensiz hissetmesine yol açıyor. 

Ofiste çalışma, henüz geçen seneye kadar iş hayatının neredeyse tamamını kaplıyordu. Ofisle aramıza giren pandemi arası, bu sistemin dezavantajlarını da görmemizi sağladı. 

Hibrit çalışma düzeni, bu dezavantajları ortadan kaldırabilecek fırsatlara da sahip. Şirketin çalışanlarının hibrit sisteme gelmesiyle, ofislerdeki gürültü problemine çözüm bulunabilir.

Örneğin insan kaynakları departmanı salı ve cuma günleri ofise gelirken, pazarlama ve satış departmanları pazartesi ve çarşamba gününü kullanabilir.

Bu da belli bir andaki ofiste bulunan insan sayısını azaltarak, çalışanların verimliliğini düşüren gürültü sorununa çözüm olabilir. 

Aynı yöntemle, özel alan ihtiyacı bulunan çalışanlara bu istekleri sağlanabilir. Ofiste bulunan kişi sayısının azalmasıyla beraber, odalar günlere göre bölünerek daha fazla çalışanın odasının bulunması sağlanabilir.

Bu da özel alan ihtiyacı duyan çalışanların verimliliğini artırır. Hibrit çalışma modeli, sadece belirli günler ofise gitmenizi sağlayan doğasıyla, zaten haftanın birkaç günü sizi yolda kaybedilen zaman probleminden kurtarıyor. 

Hizmet sektörü gibi bazı sektörler için sahada çalışmak, her gün işe gitmek zorunlu olabilir.

Buna karşılık hibrit iş modeline uygun pek çok sektör var. Gelecekte hibrit çalışma modeli ile çalışan şirketlerin sayısının artması, yollarda daha az insanın olması anlamına gelecek.

Bu da trafik sorunun azalması anlamına gelebilir. Hibrit çalışma modeli ile ofise gittiğimiz günlerde bile, trafiğin azalması sebebi ile çalışanların kendisine ayıracak daha fazla zamanı bulunabilir. 

Hibrit Çalışmanın Dezavantajları

  • Tek başına çalışıldığı, etrafta mesai arkadaşlarınız olmadığı için bazı çalışanlar kendini yalnız ve yalıtılmış hissedebiliyor.
  • Yine yalnız çalışıldığı için mesai arkadaşlarıyla ilişki kuramama ve ilişki geliştirememe problemleri yaşanabiliyor. 
  • Ev hayatı ile iş hayatı birbirine karıştığı için çalışanların çoğu işe odaklanma problemi yaşayabiliyor. 
  • Çalışma daha çok işleri tarihine yetiştirmeye döndüğü için, mesai saati kavramı yok olabiliyor, bu da iş-özel hayat dengesinin bozulmasına yol açabiliyor.

Uzaktan çalışmanın kişinin özgürlüklerini artırması, çalışanın kendi çalışma alanını kendisi seçebilmesine olanak sağlaması gibi büyük avantajları olduğu bir gerçek.

Bununla birlikte maksimum verime ulaşabilmek için, şirketlerin yukarıdaki problemlere bir çözüm bulması gerekiyor. Hibrit çalışma bu çözümü sağlayabilir.

Yalnızlık ve yalıtılmış hissi gibi problemleri, insanları ofise daha sık getirerek çözebilir. Haftanın belirli günlerini ofiste geçiren çalışanlar, iş arkadaşlarıyla kaynaşmak, onlarla vakit geçirmek gibi önemli aktiviteleri daha iyi gerçekleştirebilir. 

Çalışanların birbiriyle kaynaşması, onların iş dışındaki zamanlarda da birbiriyle vakit geçirmesi için önemlidir. Bu şekilde ofise gelinmesi gerekmeyen günlerde bile birbirleri ile vakit geçirebilirler. 

Evden çalışmanın en büyük sorunlarından birisi olan odaklanamama problemi, evin konfor alanından çalışan personelin, evdeki pek çok dikkat dağıtıcı tarafından dikkatinin dağıtılmasıyla ortaya çıkar.

Haftanın bazı günleri, ya da çalışanın tercih ettiği zaman ofise gitmesi, bu problemin çözümüne katkı sağlayabilir. 

Hibrit çalışma iş modeli, ofisten çalışmanın uzun yol süreleri ve uzaktan çalışmanın sosyal izolasyona itmesi gibi başlıca problemleri olmak üzere pek çok probleme çözüm sunuyor.

İki iş modelinin de avantajlarından faydalanarak, şirketlerin verimliliğini ve çalışanların mutluluğunu maksimum seviyeye çıkarmayı hedefliyor.

Hibrit çalışma her durum için bu dezavantajları tersine çeviremeyebilir ama burada asıl odaklanılması gereken konu başkadır.

Hibrit çalışma sisteminin amacının uzaktan çalışma ve evden çalışma modelinin verimsiz yanlarını tespit edip, bunların üstesinden gelmeye çalışmasıdır. 

Hibrit Çalışma İçin Dijital Dönüşüm

Hibrit çalışma dönüşümü sancısız gerçekleşmeyecek. Eskisine göre daha tecrübeliyiz, fakat hala bize bu konuda yardımcı olacak araçlara ve stratejilere ihtiyacımız var. 

Ekip yönetiminin öncelikli ihtiyacı, ekiplerin aralarında efektif iletişim sağlamak için kullanabilecekleri haberleşme araçlarıdır. Slack, Microsoft Teams gibi araçlar bu konuda herkese yardımcı olabilir. 

SaaS hizmetleri, bu dijital dönüşüm için her alanda yardımcı olacaktır. Uzaktan kanal yönetimi de bu dönüşümde şirketlere yardımcı olabilecek en önemli araçlardan bir tanesi. 

Fiziksel olarak yapmanız gereken müşteri görüşmelerinizi, tek bir video konferans platformu üzerinden yapabilmenizi sağlayan uzaktan kanal yönetimi; iş kanallarınızı uzaktan takip edebilmek için aradığınız SaaS çözümü olabilir. 

Hibrit çalışma modeli için gereken dijital dönüşümünüze yardımcı olacak uzaktan kanal yönetimi; OCTAPULL’un OctaSales ürünü ile birlikte sizlerin hizmetinde. 

Dünyanın ilk uzaktan kanal yönetimi çözümü ulan OctaSales ile hibrit çalışmaya geçişiniz çok kolay!