Şubat 2020’de Amerikalı çalışanlar iş yüklerinin ortalama %5’ini evden tamamladılar. Pandemiden ötürü bu oran mayıs ayına kadar sadece Amerika’da değil diğer ülkelerde de %60’a yükseldi. Evden çalışmanın iş kalitesinde soruna neden olacağına inanan çalışanlar, pandemi sonrası tekrar normal çalışma modeline döneceklerini zannediyordu.
Ancak bu varsayımın aksine insanların büyük bir bölümünün fiziksel olarak işe gitmekten başka seçeneği olmamasına rağmen, Amerika’daki tüm çalışma saatlerinin yüzde 40’ı hala evde geçiyor. Bir güvenlik firması olan Kastle Systems’den alınan verilere göre, ekim ayı ortasında Amerikan ofislerinin sadece üçte biri doluydu.
Ofis Çalışma Sisteminde Değişim
Pandemi öncesine kıyasla birçok şehirde ticari alanlar daha sessiz oluyor. Tokyo’dan Torino’ya kadar uzanan bu zincirde, ekonomistler bu sessizliğin üretkenlik için ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyor.
Globalleşen dünyada her alandaki değişim ofis çalışma sistemine de sıçradı. Geçen sene, çalışanları ofise geri dönmeye teşvik eden İngiliz Hükümeti’nin bu sene tam aksine hareket etmesi bu değişime güzel bir örnek teşkil ediyor.
Daha da ilginci ise ofis çalışma sistemine en çok hevesli olan Wall Street bankaları bile bu görüşlerini yumuşatmış gibi gözüküyor.
Jose Maria Barrero, Nick Bloom ve Steven Davis adlı 3 ekonomist tarafından yapılan bir anket çalışmasına göre, çoğu işveren pandemi sonrası en az 1 ile 3 gün arası uzaktan çalışma kararı aldı. Bekledikleri rakamın tam dört katı olduğunu ifade eden araştırmacılar, pandemi sonrası dönemde çalışanların çalışma saatlerinin yarısından fazlasını kendi evlerinin mutfak masalarında geçirebileceklerini ifade etti.
Neden Uzaktan Çalışma?
Uzaktan çalışma modülünün tercih edilmesine sebep olan birkaç faktör bulunmaktadır. Bunlardan ilki, COVID-19 virüsünden ötürü insanların toplumsal alanlara girmekten kaçınmalarıdır. Bir diğer önemli neden ise çalışanların artık daha fazla pazarlık gücüne sahip olmasıdır. İş gücünün azaldığı günümüz dünyasında, evden çalışmayı %5’lik maaş artışına tercih eden çalışanları terli bir yoldan geçirip işe götürmede patronlar gözle görülür bir şekilde zorlanıyor.
Ancak en tuhaf kısım ise evden yapılan işlerin ofise göre daha verimli olmasıdır. Geçen yıl evden çalışma modeli üzerine yapılan yüzlerce çalışma, üretkenliğin arttığı sonucuna vardı.
Chicago Üniversitesi’nden Michael Gibbs ve meslektaşları tarafından yakın zamanda yayınlanan bir makale, Asyalı bir bilişim teknolojileri şirketini inceledi. Firma geçen yıl uzaktan çalışma modülüne geçtiğinde ortalama çalışma saatleri arttı ancak üretimde bir düşüş yaşandı. Yazarlar, üretkenlikteki düşüşün bir kısmını “daha yüksek iletişim ve koordinasyon maliyetlerine” bağlıyorlar. Örneğin, çalışanları ile ofiste kapı aralığından iletişim sağlayabilen yöneticiler, ihtiyaç duydukları doğru araç kullanımı eksikliğinden dolayı zorlandılar.
Bununla birlikte, çoğu çalışma daha olumlu sonuçlara vardı. Barrero ve meslektaşlarının anketleri, tek bir firma yerine çok sayıda firmayı kapsıyor. Ekip tarafından nisan ayında yayınlanan bir makaleye göre, evden çalışanların yalnızca yüzde 15’i bu şekilde pandemi öncesinde iş yerlerinde olduğundan daha az verimli çalıştıklarına inanıyor.
Kanada’da yayımlanan başka bir çalışmaya göre ise, normal şartlarda ofiste çalışan işçilerin 3’te 2’sinin evde çalışma sisteminde ofise kıyasla daha fazla iş tamamlayabildiklerini dile getirdi.
Ekonomistler ise, iş yerinde arkadaşla yapılan gereksiz konuşmaların ve yorucu yolculukların olmamasından dolayı evden çalışma modelinin neden daha verimli olduğunu açıklıyor.
Teknolojik Rol
Bu verimliliği artıran bir diğer faktör de teknoloji oldu. Uzaktan çalışma sisteminde Slack ve Microsoft Teams gibi teknolojik araçlarla uğraşan çalışanların iş arkadaşlarıyla daha koordineli çalışabildikleri ve bundan dolayı da verimliliklerinin arttığı görüldü. Ayrıca bu sektördeki gelişmelerden ötürü evden çalışma yöntemini kolaylaştıran patent başvurularında da artışlar oldu.
Sonuç
Sonuç olarak birçok firma, çalışanların sadece haftada birkaç gün ofise gelmesinin yeterli olduğuna inanıyor çünkü bu, insanların birbirleriyle fikir alışverişi yapmalarını sağlayacaktır. Bu durum, daha güçlü olan yeni projeler için bir araya gelmeyi sağlayacaktır.
