Kameranızı kapatmanın toplantıları daha verimli hale getirmesi mantıklı gelmiyor olabilir ancak Arizona Üniversitesi’nden araştırmacılar, yürüttükleri dört haftalık bir deney sonrasında bunun mümkün olduğunu ortaya koydu.
Bu deney sonucunda, kamerayı kapatmanın, insanların kendi yüzlerine veya iş arkadaşlarına konsantre olmak yerine toplantıların içeriğine daha fazla odaklanmayı sağladığı ortaya çıktı.
Arizona Üniversitesi’nden Allison Gabriel, görüntülü aramalarda insanların genellikle “izleniyor” gibi hissettiklerini, bu nedenle ifadelerine ve diğer insanların onları nasıl algıladığına aşırı derecede odaklandıklarını belirtti.
Bu nedenle, insanların yorgun hissettiğini, toplantılara katılma ve yeni fikirleri ifade etme olasılığının da azaldığını vurguladı.
Çözüm: Kamerayı Kapatmak
Gabriel, bunun önüne geçebilmek için çözümün video konferanslardan vazgeçmek değil, insanlara kamera önünde olup olmama konusunda özgürlük tanımak olduğunu söylüyor. Toplantılara katılım için kamera önünde olmanız gerektiği varsayımının modası geçmiş durumda.
Gabriel başka bir yararlı strateji daha öneriyor: Her sabah, takviminizdeki toplantıları inceleyin ve hangilerinde kameranın açık olması gerektiğine önceden karar verin.
Örneğin, yöneticinizle birebir görüşmede yüzünüzü göstermeniz gerekebilir ancak şirket çapında daha büyük bir toplantıyı sessize alarak, hatta belki de masanızdan tamamen uzakta gerçekleştirebilirsiniz.
Yapabiliyorsanız tüm kameralı toplantılarınızı arka arkaya koyma dürtüsüne karşı koyun. Gabriel, bunun yalnızca yorgunluğu artıracağını söylüyor.
Yorgunluk seviyesi ile toplam toplantı sayısı veya toplantıya harcanan saat arasında bir ilişki bulunmadığını söylüyor. İlginç bir şekilde, yalnızca kameranın açık olduğu süre arttıkça yorgunluk seviyesi artıyor.
Kadınlar ve Yeni Çalışanlar Kamera Açma Zorunluluğu Hissediyor
Gabriel, bazı insanların görüntülü aramanın sebep olduğu yorgunluğa diğerlerinden daha duyarlı olduğunu söylüyor.
Çalışan kadınların, çalışırken ev işleri sebebiyle dikkatlerinin dağıldığına dair haksız ve cinsiyete dayalı varsayımlar ve “yetkinlik gösterme” amacıyla kamera açmaya daha meyilli olduklarını belirtiyor. Ayrıca, yeni çalışanlar uyum sağlayamadıkları ve performans gösterme baskısı hissettikleri için kamera açma zorunluluğu hissettiklerini söylüyor.
Eğer bir şirket yöneticisi iseniz, OCTAPULL aracılığı ile yapacağınız video konferans toplantılarında kamera açmak zorunda olmadıklarını söyleyebilirsiniz. Gabriel’in araştırmasına göre, bu durum çalışanlarınızın bitkin hissetmesinin önüne geçecek ve şirketinizin verimini artıracak.
